|
|||
Son cumartesi, Auschwitz / Birkenau ve Krakow'a gezi düzenledik. Sabah 7'de baslayan yolculugumuz için kalkmamız pek zor olmadı; çünkü zaten 6:30'da diskodan kampa dönmüstük ve "Artık yolda uyuyalım." dedik. Tuttugumuz iki minibüsle yolculugumuz yagmur altında basladı ve yagmur altında sürdü. Üstelik, aynı gün Türkiye'de, duydugumuz kadarıyla, sıcaklık rekorları kırılıyordu. Arada, yolda uyandıgımda, ülkenin ne kadar yesil oldugunu fark ettim. Ülkenin genel havasında, mimarisinde, diger Dogu Avrupa ülkelerinde oldugu gibi, komünist rejimin etkileri görülmekte. Hatta, bazı binalar, sasılacak derecede, Dogu Almanya'dakilere benziyor. Tabii, Dogu Almanya'ya göre daha az ekonomik destege sahip olunması, dönemin izlerini daha belirgin kılmıs. ılk
duragımız, II. Dünya Savası'nda Nazi
Almanya'sının esir kampları Auschwitz ve Birkenau
idi. Özellikle Auschwitz'i "Schindler's List" filmini izledikten sonra
hep görmek istemistim. Kampı
gezmeden önce müzenin girisindeki salonda gösterilen
belgesel filmi izlemekte büyük yarar var: Filmle birlikte insan,
tarihin yakın geçmisindeki büyük acımasızlıgın
havasını ta yüreginin içinde hissediyor.
Müzeden çıkınca, dönemin karargahlarının
bulundugu alana üzerinde "Arbeit macht frei!" (ıs
özgür yapar!) yazısının oldugu bir kapıdan
giriliyor. Karargahların her birinde su anda farklı
ülkelerin ve oralardaki Yahudilerin düzenledigi sergiler
sunulmakta. Savasın korkunçlugu ve anlamsızlıgı,
insanın içini ürperten bir sekilde gözler
önüne serilmis. |
Daha çok esirin tutuldugu Birkenau kamp alanının bir kısmı yanmıs; fakat kalan kısımlar, savasın üzerinden çok zaman geçmedigini hissettiriyor insana. Ranzaların arasındaki yazılarda görülen "Deine Sauberkeit ist deine Gesundheit." (Temizligin saglıgındır.) yazısı, kampın utanç verici tarihiyle büyük bir çeliski olusturuyor. Kampı gezerken iliklerimize kadar ıslanmamıza yol açan yagmurun dinmesini, her zamankinin aksine nedense istemiyorum; belki günlük güneslik bir günle karsılastırıldıgında bu yagmur, çekilen acılara insanı bir nebze daha yaklastırıyor. Auschwitz ve Birkenau kampları üzerine yazabilecegim daha çok izlenimim ve dergimizin sayfalarına basabilecegim daha çok resim var; ama yazımın gezi yazısı olarak amacını asmasını istemiyorum. Auschwitz / Birkenau'da ve tüm II. Dünya Savası'nda katledilenleri saygıyla anıyorum.
Polonya'daki güzel günlerimiz, diger güzel günler gibi, çok çabuk geçti. Kamp süresince, herhangi bir kötü anımız olmadı. Sonuçta, Krakow ve Auschwitz gezimizi takip eden ilk pazartesi gecesi, trenle önce Varsova'ya, oradan da uçakla Frankfurt aktarmalı olarak Türkiye'ye, yanımızda güzel anılarla birlikte döndük. Polonya, gerek dogası, gerek kendini begenmislikten uzak sıcak insanları, gerekse tarihi dokusuyla zevkle gezilebilecek bir ülke! Kaynaklar:
|
|
||
![]() |
![]() |